1. Yelken takımınızın kısa tarihçesinden bahseder misiniz ? Fikir kimden doğdu ?

Akkim Kimya, iştirakleriyle birlikte 1000’e yakın personeli olan, iki farklı ülkede üretim yapan; hijyen, temizlik, su arıtma, tekstil, kağıt, seramik gibi hayata dokunan sektörlere stratejik ürünler sunan yapısıyla kimya alanında özel bir yere sahip. Zaten misyonumuz da yaşama kimya ile değer katmak.

Son 5 yılda stratejik planlarımız doğrultusunda ciddi bir büyüme ve gelişim yaşadık. Çok başarılı, hevesli çalışanlarımız var. Onlarla birlikte, keyifli, heyecanlı vakit geçirmek için bir şeyler yapma arzum vardı.

Zevkli ve adrenalin seviyesi yüksek bir spor dalı seçelim, isteyen tüm çalışanlarımız da dahil olabilsin diye düşündük. Çalışanlarımız kazanmak kimyamızda var diyorlardı, bir yelken tutkunu olarak aklıma takım kurup yarışlara katılmak geldi. 2017 yılında da Cenk Tekkaya Denizcilik ile anlaştık ve eğitimlere başladık.

Fikrin sahibi şirket genel müdürümüz Onur Kipri, aynı zaman takımda ana yelkenci olarak görev yapıyor.

2. Yelken branşını seçerek kamuoyuna nasıl bir mesaj vermek istediniz ?

Strateji öğrendiğimiz, doğanın gücünü hissettiğimiz ve o güçle neler yapılabildiğini gördüğümüz, keşfettiğimiz bir spor yelkencilik. Bu alandaki strateji kabiliyetinin iş hayatında da fayda sağladığını düşünüyorum. Doğru öngörü ve planlama öğretisi yüksek, ekibin önemini net bir şekilde görebildiğimiz bir spor dalı aynı zamanda. Fiziksel ve mental anlamda zorlu olan bu sporda ekip iyi hazırlanmalı ve uyum içinde olmalıdır. Bu kaslar gelişince ve odak seviyeni yüksek tutunca başarı beraberinde geliyor. Son olarak da yelkenin risk yönetimi, ekip yönetimi gibi konularda çok doğru bir pratik yolu olduğunu düşünüyorum. Tüm bu sebeplerden ötürü üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde denizciliğin, yelken sporunun gelişmesi konusunda örnek olabilmek verebileceğimiz en güçlü mesaj olabilir.

3. Bünyenizde ki sporcu sayısının dağılımı nedir ?

2017 yılında 40’ın üzerinde çalışanımız eğitimlere başvurdu. Yarışacak, yarışmayacak ayrımına gitmeden, başvuru yapan arkadaşlarımızın tamamının eğitim almasını sağladık. Yelkenseverler bilir iddialı bir yarış teknesi olan Archambault A35 model bir tekne ile kısa süre sonra, IRC- 2 sınıfında yarışmaya başladık. 2018 ve 2019 sezonunda da eğitim ve yarışlar devam etti. Zaman içerisinde, bugün yarış takımımızın omurgasını oluşturan, benim de için yer aldığım on kişilik bir ekip oluşturmayı başardık. 8 erkek,2 kadın. Ancak yeni eğitim grubumuzla kadın yarışçı sayısının 6 ‘ya yükseltmeyi hedefliyoruz.

4. Topluluğunuzun yaklaşımı nasıl ?

Şirket ve Holding yönetimi yelken serüvenimizi sonuna kadar destekliyor. Yelken sporunu hayatımıza katan ve ekip olarak elde ettiğimiz başarılara aracı olan Akkök Holding yönetimine buradan da teşekkür etmek isteriz.

5. Bugüne kadar katıldığınız yarışlardan bahseder misiniz ?

Profesyonel ve tecrübeli ekiplerin yer aldığı IRC-2 sınıfında üç sene yarıştık. Bu süreçte beni en çok mutlu eden konulardan biri de bazı arkadaşlarımızın, yelkenden büyük keyif almaları ve tutkuyla kendilerini adadıklarını görmek oldu. Takımımız bu üç sezonda İstanbul Yelken Kulubü trofesi, Deniz Kuvvetleri Kupası Kupası (Aşağı yarışı), Doğu Ege Yelken Haftası ve Olympos Regatta kupası gibi zorluk seviyesi yüksek, off-shore yarışlarda yarışarak hatırı sayılır bir tecrübe kazandı. 2020 yılında mevcut sözleşmemiz sona erdiğinde, artık yelken tutkunu bir yarış takımına sahiptik. Yaptığımız görüşmelerde, bizi heyecanlandıran, takımın kimyasına uygun olduğunu düşündüğümüz Levent Peynirci ve Cheese Sailing ile yola devam etme kararı aldık. 2020 sezonunda Cheese Sailing ve Güney Kaptan ile yakaladıkları ivmeyle potansiyellerini ortaya koyabilme fırsatı buldular. Konuşmalarımızda, IRC-2 sınıfında yarışmanın, ciddi bir iş olduğunu, yeni bir ekip olarak bu başarının çok önemli olduğunu sık sık belirtiyorum. Bu başarıdan ancak gurur duyabilirim tabii ki. Arkadaşlarımız, biraz da esprili bir dille “kazanmak kimyamızda var” diyorlar. Bu heves ve azim sayesinde, sezonu lider bitirip iki kupanın da sahibi olduk. 2020 yılının en önemli gündem maddesi olan pandemi, hayatımızı her alanda etkilediği gibi yarışlarda da etkiledi. Şubat ve Mart aylarında pandemi nedeniyle maalesef antrenman ve yarışlara kısıtlamalar geldi. Fırsat buldukça, gerekli önemleri alarak ve kısıtlamalara uygun olarak, ekiple beraber antrenman yapmaya çalıştık. Bu sezon, önceki sezonlara nazaran sıkışık bir sezon oldu. Hemen hemen her hafta yarış yapıldı. Pandemi sebebiyle geç açılan sezon, yoğun antrenman ve sıkı yarış programıyla geçti. İş temposuyla da birleşince yoğun ve yorucu bir sezon oldu. Önemli ve keyifli yarışlar olan Aşağı Yarışı ve Tirilye yarışları yapılamadı. Özellikle Marmara Ada’sına gidip geldiğimiz yarış, sanıyorum sezonun en zor yarışıydı, adayı döndükten sonra 11 saat tek kontrada orsa seyrine doydu arkadaşlar. Neredeyse tüm sezon boyunca hatasız yarıştık. Ne istediğini bilen, beklentilerini ekibe aktarabilen, iyi bir skipper; hırslı ve tutkulu bir ekip ve çok iyi optimize edilmiş, bakımlı bir tekne ile büyük başarı geldi ve Akkim Kimya olarak damga vurduğumuz bir sezon oldu.

Geç başlayan ve erken sona eren sezonda TAYK trofesinde 18 yarış sonucunda büyük bir başarıya imza atarak sezonu kendi sınıfımızda, en yakın rakibimizin yaklaşık 20 puan önünde tamamladık. Overall sıralamada ise yapılan tüm yarışlar neticesinde, IRC-O sınıfındaki rakibimizin 2 puan önünde bitirerek 2020 Eker-TAYK Trofesi şampiyonu olduk. Rekabeti daha çok overall sıralamada hissettik, bu çekişmenin de keyfi başkaydı. Kıyasıya rekabet ettiğimiz takımlara da buradan teşekkür etmek isterim, yelkencilere ve denizlerimize yakışır centilmenlikte bir sezon geçirdik. Son derece adrenalin dolu, rekabet duygusunun yüksek olduğu sezonda, denizlerde yerini alan tüm takımları tebrik ediyorum. Bunun yanı sıra bu sene ilki düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat yarışında, Cumhuriyet Bayramı’nda yarışıyor olmak heyecan ve gurur vericiydi. Kendi sınıfımızda 5 tekne arasından birinci olduk. IRC 0-1-2 sınıfları overall sıralamada ise 15 teknenin arasında birinci gelerek, Cumhurbaşkanlığı Yat Yarışını şampiyon olarak tamamladık. Boğazda yarışmak her zaman çok keyifli, ancak bir o kadar da zor. Boğaz akıntılarını hesap etmek ve yüzlerce tramola atmak yorucu; diğer parkurların aksine ayrı bir dinamiği var. Bu başarıdaki katkıları nedeniyle Cheese Sailing ekibine ve özellikle Sevgili Levent Peynirci ve Güney Kaptan’a teşekkür etmek isterim.

6. 2021 planlarınız ve hedefleriniz ?

Önümüzdeki sezon için öncelikli dileğimiz pandemi sürecinin kontrol altına alınması ve antrenman ile yarışların zamanında başlaması. 2021 sezonunda yine TAYK Trofesinde yarışacağız. Şirketimizden daha fazla arkadaşımızı eğiterek, ekibimizi büyütmek öncelikli amacımız. Elbette, Akkim Kimya Yelken Takımı olarak bu sezon elde ettiğimiz dereceleri de korumak istiyoruz. Böylesi bir başarı gerçekten zor ama artık bunu koruyabilmek için çalışıyor olacağız. 2020’de yapılamayan Güney Yarışı, nam-ı diğer Aşağı Yarışı’nın yapılabilmesini ve bu rotada da başarılı olabilmeyi ümit ediyorum. Çanakkale Boğazı’nda tan yeri ağarırken şehitliğin önünden, balon seyriyle, ilerleyip anıtı selamlamak unutulmayacak bir tecrübe. Belki, birkaç sene sonra IRC-1 veya IRC-0 sınıflarında yarışmayı düşünebiliriz. Uluslararası yarışlara gelince, Türk yelkenciler geçmişte uluslararası başarılara imza attılar. Şimdilik planlamadık ama şirket olarak her zaman büyük hedefler koymayı seviyoruz. İleride neden olmasın deyip, buradan ekibi de biraz heyecanlandırmış olayım.

7. Yola çıkış hedefiniz neydi ?

Olabildiğince çok çalışanımızı yelken sporu ile tanıştırmak ve bu keyfi birlikte yaşamak amacıyla yola çıktık. Yarış takımımızın omurgasını şirket çalışanlarımızdan oluşturduk. Bu arkadaşlarımızın tamamı yelkene şirketimizde başladı. Üç senelik sıkı çalışmanın sonunda, yelken sporunu seven, bu sporun dinamiklerini anlamaya çalışan, manevralarda az hata yapan, başarılı ve güçlü arkadaşlardan bir yarış ekibi de oluşturmayı başardık.

8. Yelken sporu ekibe neler kattı ?

Aslında bir önceki sorunuzda ekibi tanıtırken, yelken sporunun arkadaşlarımız için ne ifade ettiğine ve onlara neler kattığına değinmeye çalışmıştım. Açıkçası bu konuyu oldukça önemsiyoruz ve aramızda da sürekli konuşuyoruz. Yelken sporunun ekibimiz üzerinde fiziksel ve mental dayanıklılığı güçlendirdiğini, bununla birlikte stratejik düşünme, takım çalışması, kriz yönetimi, problem çözme gibi yetkinliklere olumlu katkılarının olduğunu aktarabilirim. Ek olarak, başarılı geçen sezonun motive edici etkisi de oldu.

Son Söz…

Akkim Kimya Yelken Takımı’nın üyelerine maviliklerde başarılar diliyorum. Hepsinin pruvası neta rüzgar kolayına olsun.